Turizm Haftası başlıyor… Ülkeye ilk özel turizm yatırımını yapan Aziz Kent KIBRIS’a konuştu, turizmin kurtarıcı olduğunu söyleyip, yatırımların önünü açacak vizyona ihtiyaç olduğunu anlattı.
Makarios’un elini öptü… Türklerin, Rumların yanında işçi olduğu dönemde İngiltere’de kazandığı paralarla Kıbrıs’ta otel yapıp turizm sektörüne girmek isteyen Aziz Kent, Makarios’un elini öpmek pahasına girdiği bu yolda başarılı olup Lapta’da 1976 yılına Celebrity Otel’i açar. “Ülkenin geleceği turizmden geçer” diyen nam-ı diğer Con Aziz, hükümetlerin turizm vizyonunu geliştirmesi gerektiğine dikkat çekti.
Sıkıntılar aşılmalı… “Otel yapanı ödüllendirmeleri gerekirken cezalandırıyorlar” diyerek sitemde bulunan Kent, “2025’teyiz ama 1960’lı yıllarda yaşadığımız sıkıntıları bugün de görüyoruz” dedi. Kent, çevrenin temizlenmesi, charter seferlerin artırılması, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin ülkeye geri getirilmesi ve tarihi yerlerin özel sektöre verilip turizme kazandırılması gerektiğini vurguladı.
Emine GÜL ÖZER
Kuzey Kıbrıs’ta ilk turizm yatırımlarına imza atan Aziz Kent nam-ı diğer Con Aziz ile 15-22 Nisan Turizm Haftası çerçevesinde ülke turizmini konuştuk.
Fakir bir ailenin çocuğu olarak başladığı hayatta önce Türkiye, ardından da İngiltere’ye giden Aziz Kent, çok çalışarak Londra’nın eğlence hayatına damga vuracak işler yapmaya başlar. ‘Con’ lakabı da Johhny’nin kısaltması olarak geliyor zaten.. Çok zengin olan genç Aziz, ailesini de yanına alır. Ama aklı hep ülkesindedir. 1960’lı yıllarda Türkler adada Rumların gölgesinde bir yaşam sürmektedir ve bu durumu terse çevirmek isteyen Aziz Kent, turizm yatırımı yapmak ister. Ancak o dönemler bu çok da mümkün değildir..
Bu düşüncesini Rauf Denktaş’a da açan Aziz Kent’e “vazgeç” telkinleri gelse de, inatçıdır..
Girne’de satın aldığı mala istediği yatırımı Rum engelleri karşısında yapamayan Con Aziz, deniz kenarında bir Türk toprağı arar ve Lapta’da karar kılınır.
Türklerin Kıbrıs’taki ilk turizm yatırımı için kolları sıvayan Aziz Kent’in otel yapmasına izin verecek makam Makarios’tur.. Bu engeli aşabilmek için “Makarios’un elini öptüm” diyerek kararlılığını ortaya koyan Con Aziz, nihayetinde 1976’da Kıbrıslı Türklerin ilk turizm yatırımı olan Celebrity Otel’i Lapta’da hizmete açar..
“Adanın kurtuluşu, geleceği turizmdedir” diyerek genç yaşta giriştiği bu yolda hükümetler tarafından çok zararlara uğratıldığını anlatan 90 yaşındaki Aziz Kent, yine ayni düşüncesini koruyor. “Adanın geleceği turizmdir” düşüncesinden bir adım geri gitmeyen Aziz Kent, hükümetlerin turizmi desteklemesi gerektiğini ifade ediyor.
Turizm duayeni ile Aziz Kent ile sohbetimizi Alsancak bölgesindeki evinde gerçekleştirdik, işte detaylar..
“İngiltere’de çok paralar kazandım”
“Bize turizm nasıl atıldınız, anlatır mısınız” sorusuna Aziz Kent önce hayata nasıl adım attığını anlatarak yanıt veriyor:
“Kıbrıs’ta EOKA beni vurmaya çalıştı ama tutturamadılar, ahbabım Lisani Ahmet’i vurdular. Mecbur kaldım Türkiye’ye gittim. Buradan da 1956’da İngiltere’ye geçtim. Çok çalıştım. Londra’nın gece hayatını, eğlencesinin merkezi Soho’dan dükkan aldım. İlk beceremedim ama ondan sonra insanlarla tanıştıkça işleri büyüttüm ve gelirim arttı. Kendime bir söz verdim; “Ya adam olacaktım, aileme bakacaktım, ya da Kıbrıs’a hiç dönmeyecektim.” Allah ‘yürü ya kulum’ dedi ve yürüdüm. Çok büyük paralar kazanmaya başlayınca Kıbrıs’a tekrar gelip gitmeye başladım.
“Denktaş bana ‘Rumlar bizi garson bile çalıştırmıyor’ dedi”
1960’lara geldiğimizde Rahmetlik Rauf Raif Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’le yaşım itibariyle çok yakındım. Çok fakir bir aileden gelmeyim aslında, çok zor günler geçirdik. Aç kaldığımız günler oldu, babam madenciydi, annem çabalar didinirdi. Çok şükür İngiltere’de 10-15 tane yerim oldu, Londra’nın merkezinde işlek yerlere sahiptim ve güzel paralar geliyordu. Annemi babamı bu durumdan kurtardım. Aileme ev yaptım Londra’da. Denktaş Bey’le İngiltere’de de, burada da sürekli görüşürdüm. Teşkilata (Türk Mukavemet Teşkilatı) da karıştık o yüzden ismimiz Rumların da öğreneceği şekilde duyulmaya başladı. İngiltere’ye bile benim için bomba yolladılar. Denktaş Beyle denk geldiğimde şunu söyledim; “ben ailemi kurtardım. Bundan böyle Kıbrıs Türkü’nü de kurtarmak istiyorum.” Bana “düşüncen nedir” diye sordu ve söyledim: “Vallahi turizmde aradığımız her şey Kıbrıs’ta var. Bunu söylediğim yıl 1969.. Denktaş Bey bana “bizi garson bile çalıştırmıyorlar Aziz” dedi. O zamanlar da 10-15 mekanın yarattığı bir ismim vardı, büyüktüm. Dedim ki “bizim ilacımız, turizmdir. Ekonomi, sosyal, kültürel her alanda büyüyeceğimiz alan turizmdir.” Ama Rumlar bizim turizm yapmamızı yasakladı. Ancak Rum birinin boyunduruğu altında ya da yanında çalışabilirdik. “Ben otel yapacağım dedim, ‘nerede’ diye sordular ‘Girne’de dedim. ‘Yapamazsın’ dediler, yapacağım dedim. Ama Girne’de olmadı. Türk toprağı olan Lapta’ya yöneldim ve Kıbrıs’ta Türklerin turizmini özel sektör olarak Lapta’da ilk olarak ben başlattım.”
“Otel için Makarios’un elini öptüm”
“Rumların Kıbrıs Türklerine yönelik baskısı devam ederken, nasıl oldu da Con Aziz otel açabildi?” İşte bu sorunun yanıtı Aziz Kent için oldukça sıkıntılı bir anıyı anımsamasına neden oluyor..
“Lapta’da otel yapmak için arsayı aldık anlaştık, inşaat ruhsatı için anlaşamadık Rumlarla. Gittim ve Makarios’un elini öptüm bu yüzden. Bu arada Lefkoşa’da da 14 dairelik bina yapmıştım. Makarios’un elini öptüğümde “senin ismini duydum. İstediğin ruhsatı vereceğim ama şartım var” dedi. Şartı da 5 sene boyunca Rum biriyle ortaklık yapacaktım ama işletme de Rum’a ait olacaktı. Ama söz konusu Rum bir kuruşluk yatırım dahi yapmayacaktı. Buna rağmen “Tamam” dedim, benim gayem turizmi başlatmaktı. Bir arkadaşım vardı İngiltere’den tanıdığım, “gel bu kontratı imzala seni yüzde 50 ortak yapacağım 5 kuruş da koymayacaksın” dedim. Bana “Seni çok severim Aziz ama EOKA, seni de beni de öldürür” dedi. Öyle böyle derken, imzaladı ve müsteşara götürdük. İlk ruhsat alan Kıbrıslı Türk benim. O yüzden irade lazım.
“Rum’u aştık belediye karşımıza çıktı”
“Turizm irade ister” diyen Aziz Kent yaşadığı zorlukları bakın nasıl anlatıyor:
İnşaata başladık böylece 1 sene daha devam etti. Rum engelini aştık ama aniden Lapta Belediyesi’nden bir istimlak kararı çıktı. Çok büyük bir mücadele verdim ben turizm için. Velhasıl mücadeleyi sürdürdüm Birleşmiş Milletlere gitti konu, konuya Denktaş’ta dahil oldu ve olay ancak o zaman çözüldü. Sene 1974’e geldiğinde otel çıktı ama dekorasyon isterdi. Bunu yapacak insan kalmamıştı Kıbrıs’ta savaş olmuştu. Yine de yaptık. Turizm Türkler için böyle başladı Kıbrıs’ta.
“Ben ‘gelecek turizm’ dedim, hükümettekiler ‘tarladan’ bahsetti”
Aziz Kent tüm engellere rağmen Celebrity ismini verdiği Lapta’daki ilk özel Türk yatırımcının otelini açtı. Ama zorlukların sıkıntıların arkası kesilmedi.. O günleri Kent şöyle anlatıyor:
“Çok zor süreçlerdi. Rumlardan çektiklerimiz artık bitti. 1974’ten sonra da gerek bilgisizlikten, gerek bizimkilerin kıskançlığından bu kez çekmeye başladım. Hükümetten destek beklemedim, param vardı her şeyim vardı. Destek yerine köstek oldular. Ben turizmden konuştum, onlar tarladan bahsetti. Bürokrasi turizmcilerin üstünde hala devam ediyor. Turizm her şeyimizdir, buna inanırsanız. Eğer o turizm başlatılmasaydık, buralar hala çok çok gerideydi. Turizmde sanayi olacaksa Kalkınma Bankasına ihtiyaç vardı. O dönem faizler o kadar artmıştı ki, Denktaş Bey’le Kalkınma Bankası’nı kurdurduk. Ama süreç içerisinde O bankadan gördüğüm zararı Rum’dan dahi görmedim. KDV oyunlarıyla fahiş rakamlar gördük. 30 sene uğraştılar benimle, benim kurduğum banka olmasına rağmen.”
Küçük oteller batma tehlikesinde
Bugünün şartlarında ülkede iyi turizmciler olduğunu söyleyen Kent, “İyi turizmcilerimiz var ama az önce bahsettiğimiz gibi bir çok insan da turizmden dolayı batırıldı, mallarına el konuldu. Küçük otellerimizde şu anda batmaya gidiyor.” uyarısında bulundu.
“Turizm destek ister bu desteğin karşılığında getirisi de büyük olur. Çünkü ekonominin lokomotifi turizmdir.” Diyen Aziz Kent, “2025’teyiz ama 1960’lı yıllarda yaşadıklarımızı bugün de görüyoruz. Turizm destek ister, destekleyemezsen en azından köstek de olmayacaksın. Ben bir bakana zamanında ‘bizim geleceğimiz turizmdir’ dedim, ‘yürü be işine, bizim istediğimiz tarım veya bankacılık’ dedi. Ben bu zihniyete karşıyım. Turizm barış getirir. Kıbrıs için başka bir kurtuluş yok, kurtuluşumuz turizmdedir. Ben durmadan herkesi bu yönde teşvik etmeye çalıştım, çalışıyorum da.”
Charter seferler artırılmalı
Şu an turizmin içinde bulunduğu durumu değerlendirmesini istediğimiz Aziz Kent, ulaşım sıkıntısına dikkat çekti, bu noktada yapılması gereken işler olduğunu anlattı:
“Bir bina yaparken, temeli sağlam atılmalı. Hem İngiltere’de, hem burada, hem de Kıbrıs’ta ben acenteler de kurdum. Çünkü pazarlama da önemliydi. Ama uçağım yoktu. Bu noktada uçak seferlerini zenginleştirmek lazımdı. Ama biz Rum’un ambargoları, baskıları altındaydık. En baştan ulaşım sağlanmalı. Bizi engellediler bu noktada. Ama Türkiye’den Charter seferler yapılabilirdi. Nedir bu charter?, en basit deyimiyle uçaklarla dolmuşçuluk yapılması. Ercan – İstanbul arası 200 koltuklu uçaklarla 2 saatte bir dolmuşçuluk yapacaklar. Anonslar sürekli dönecek ve sen bütün dünyaya da pazarlamış olacaksın bu işi. Herkes bilecek ki saat 12.00’de o uçak kalkacak. Şimdi bayram seyran olduğunda astronomik rakamlara uçak bileti satılıyor. İnsanlar bu yüzden gelmiyor. Bu direkt uçuşları da zenginleştirecek. Bu şekliyle biraz olsun turizm rahatlar. Ekonomiyi de turizm vasıtasıyla güçlendirmiş olacaklar. Ben bunu hayata geçirecektim fakat karşı çıktılar. Bir yasa çıkarttılar, engel oldular. Bugün de charter seferler artırılması gerekiyor”
“Turizme yatırım yapana ödül vereceklerine cezalandırıyorlar”
Turizmin gelişmesi için charter seferler dışında yapılması gerekenleri de sıralayan Aziz Kent, ama en başta yatırımcıya bakış açısının değişmesi gerektiğini düşünüyor:
“KKTC’nin çok büyük bir turizm potansiyeli var. Buraya yatırım yapan turizmciye ödül verilmeli. Ama burada otel yapanı cezalandırıyorlar!. Turizmin geleceği çok parlaktır. Fakat 3 madde önemli. Biri charter seferler ki az önce bahsetti. Bunun dışında yurtdışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin adaya geri gelmesini sağlamalıdırlar. Bunun için gerekirse bir de yasa çıkartmalıdırlar. Üçüncü olarak da tarihi yerlerin kiraya verilmesidir. Salamis, Bellapais, surlar içi gibi yerleri özel sektöre kiralayacaksın ki buralar gelişsin turiste hizmet etsin.”
Aziz Kent kaliteli turizm için çevrenin de çok önemli olduğuna dikkat çekti, “Çevre de çok önemli. Şu an her taraf pislik halinde. Çevre düzenli olmadan, turizm olmaz. Turizm bir gelecektir, bir hayattır, bir barıştır. Bilinçli tanıtım, bilinçli ulaşım sağlayacaksın bu anlamda. Turizm vizyonu genişletir, zenginlik getirir, ekonomiyi canlandırır, ülkeyi kalkındır” diye konuştu.
“Dimağ Çağıner’e kulak verilmeli”
Turizm yönetiminde turizmcilerin önemli rol oynaması gerektiğine dikkat çeken Aziz Kent, doğuştan turizmci olan ve şu anda Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanlığı görevini yürüten Dimağ Çağıner’in başarılarına dikkat çekti. Kent, “Hükümet Dimağ Çağıner’in projelerine destek olursa, onu dinlerse ülke turizmi gerçekten bambaşka boyutlara ulaşır” diyerek sözlerini noktaladı.
KAYNAK: KIBRIS GAZETESİ- Emine GÜL ÖZER